İS
Yakmak en sonunda temsili bir sigarayı. En sonunda yakmak tarottaki sırf şansını zorlamak için 2 tane aldığın aşk kartlarını. Ve yakmak kendisi kalmadığı için tarottaki aşk acısı kartlarını.
Belki de varoluşundan beri bu kadar çok yok etmek için kullanılmamıştı. Başka şeyler de yapabilirdi.
Bir kamp akşamında neşeli kalabalığı da ısıtabilirdi, sevdiğine hazırlanan bir yemeği pişirebilirdi , bir hıdırellez gecesinde belki de dilekleri gerçekleştirebilirdi, tanrı bile olmuştu zamanında insanlıkla konuşmuştu bilge alev.
Nasıl bu kadar yok edici olmuştu bir insanın ellerinde... Bir tehtide dönüşmüştü... Nasıl en güzel duyguları yok edecek hale gelmişti?
İlk neyi götürmüştü ?
İlk olarak bir sevgiyi yakmıştı. Çünkü onunla ne yapacağını bilemediği için.
Sonra bir kalp kırıklığını... Sonra bir umudu.... sonra kötü geçen bir günü... bir dileği yakmıştı akabinde.
Tek tek yok ettiğini düşünürken çift çift yok etmişti her şeyi...
Mesela bir kalp kırıklığını yaktığını düşünürken , bir sevda ihtimalini..
Bir üzüntüyü yaktığını düşünürken, bir güçlenme anını.
Bir planı yok ederken, başarma ihtimalini.
Bir yas anı yok olduğunda bir coşku anını da yok etmişti.
Hep planladığından fazlasını...
Geriye bir şey kalmayınca da parmaklarının uçlarını...
Geriye kalan yanmış parmak uçlarıyla sigarasını yakan isli bir yüz. Elinde duygu haritasıyla sanki yaktıklarından başka yenilerini bulabilecekmiş gibi...
Kendi yaktıklarını başkalarında bile görmeye tahammül edemeyen onları da yakmak isteyen isli bir yüz...
Elinde haritasi ve tahammülsüzlüğü...
"Bu kadar çok şey yandıysa, artık yeni bir şey yazılabilir."
YanıtlaSil